not: çok uzun bir
entry olduğunun farkındayım. ama bilmiyorum işte yazmaya başlayınca kendimi alamıyorum. bu da sözlüğe benim ayıbım olsun. :)
bir kaç gündür daha çok düşündüren ama aslında yıllardır zihnimi kurcalayan bir durumdur bu.
şimdi daha çok
ışid üzerinden gidip
pkk'ya dair herkesin aslında bildiği ama görmemezlikten geldiği bir şeyler yazacağım.
ben bir
müslümanım. ben allah'a teslim olanlardan olmayı seçmiş insanlardan olmaya gayret eden bir insanım.
özellikle 11 eylül olaylarından bu zamana kadar batıda dalga dalga yayılan ve yaydırılan bir
islamafobia durumu var.
artık öyle bir hale geldi ki avrupada bu durum, insanlar etrafına müslüman olduğunu söylemeye çekinir oldular.
bunun en büyük sebebi bu malum
islami terör örgütleridir.
tamam
el kaide'nin,
boko haram'ın,
hizbullah'ın,
ışid'in hemen hepsinin islami örgüt adı altında
emperyalizm destekli örgütler olduğunu biliyorum.
hepsinin
gayri müslimlerden kat be kat daha fazla müslüman kanı akıttıklarını biliyorum.
dertlerinin islam şeriatı ya da batı zulmü olmadığını az buçuk biz de görüyoruz.
lakin bunların hiç bir önemi yok. istediği kadar dış güç destekli örgüt olsunlar, istedikleri kadar onun bunun maşası olsunlar zerre fark etmiyor benim için.
konya ovasından kalkıp bu örgüte katılan türbanlı liselilerin olduğu gerçeğini, ya da önemli üniversitelerde bölümlerini yarıda bırakıp bu örgüte katılan, silahlananlar olduğu gerçeğini değiştirmiyor bende.
sancak armasını
peygamberlik mührü yapan bir terör örgütü piyasaya çıktıktan sonra birden sokaklarda, işine gücüne giden sıradan insanların peygamber aşkını bahane edip bu armayı arabalarının arkasına yapıştırıp pasif örgüt propagandasını bile isteye yaptıklarının acı sezgisini değiştirmiyor bende.
biliyorum lan işte gizliden sempati besliyorsun o adamlara. gidemesem de en azından bunu yapayım diyorsun içten içe.
ve bu insanlar terör örgütüne sempati besleyen ya da doğrudan katılan insanlar hiç azınlık değil. dünya'nın her yerinden bu örgüte katılan insan sayısı azımsanmayacak derecede.
ilginç olan şey şu ki bu insanlar da benim gibi allah'a teslim olanlar sınıfındalar. emin olun öyleler. anlatacağım..
şimdi tamam bu örgütler birileri tarafından kullanılıyor, destekleniyor falan. eyvallah.
ama bu insanlar neden bu kadar kolay manüpile ediliyorlar benim asıl meselem tam olarak buydu.
inanç! inanç! inanç! bütün mesele bu.
fonksiyonel bir örgüt inşaa etmek isteyen bir
amerika bu herifleri kullanıyor ama bütün suç asla onların değil ki bu örgüte katılan gencecik insanların da
halet-i ruhiyelerini açıklamıyor bende.
orada malzeme bol. orada bu işe konu olacak malzeme çok fazla var.
bu
halife denilen, ışid liderine terörist falan diyoruz ama dünya'nın en önemli islam üniversitelerinde eğitim almış bir adamdır kendisi.
bırak seni beni ülkedeki ilahiyatçıların çoğundan çok daha fazla hakimdir kurana da diğer islam kaynaklarına da. bundan zerre şüphem yok.
kendisi bizzat art niyetli ve satılmış bir ajan olabilir ama insanları hangi argümanlarla ikna ediyor?
benim
kuranda gördüğüm şeyleri o neden görmüyor? adı barış olan bir dini nasıl böyle kanlı bir cihada çevirebiliyor?
ben önce bunu anlamaya çalışıyorum.
burada ne yaptıklarını ve aslında
teolojik olarak neden yanlış olduklarını uzun uzun açıklama niyetinde değilim ama yaptıkları büyük oranda kitabına uygundur. farkları şu olabilir bunlar biraz aşırıya kaçıyorlardır.
onlara inançları öldürün ama zülm etmeyin diyordur, bunlar
fetva ile zulmü de yapıyordur. ceset yakmak, parçalamak vs.
kuranda tevbe suresinin ilk 10 ayetini açın okuyun bana göre son derece barışçıl bir nefs-i müdafadır. isteyenlere özelden de anlatabilirim. ama sen inanç terminolojisine
nesih diye bir kurum sokarsan ve tevbe suresi 5. ayet ile 4. ve 6. ayet başta olmak üzere yüzlerce barışçıl ayetin hükmünü kaldırırsan son derece barışçıl olan bir dini böyle kanlı katliamlara malzeme edebilirsin.
nasih mensuh hükümlerini kendi kanlı davan için inancına sokabilirsin.
ne ile? çarpıtılmış ayetler ve hadisler ile.
sen
peygamberin kurana karşı hüküm koyacağına inanırsan ve peygamberin kurana aykırı hareket edebileceğine inanırsan o uydurma hadislerde ki savaşçı hükümleri kurana rağmen inancına sokabilirsin.
namaz kılmayanı dövün, oruç tutmayanı hapsedin, dinden döneni öldürün, zina yapanı
recm edin gibi şeyleri
hadis ya da
fıkıh adı altında inancına işlersen yüzyıllar boyu; böyle bir yapılanma tabii ki oluşturabilirsin.
neyse işte bu yazdıklarım aranırsa geçmişten günümüze aktarılan fıkıh kitaplarında gayet kolay bulunabilirler. işid yaptıklarının büyük kısmını bu kaynaklar ile delil gösterirse sen allah'a teslim olanlardan olarak müthiş samimi bir inanç ile gider bile bile böyle örgütlere katılabilirsin.
inanç doğru yere kanalize edilmezse seni puta da taptırır, ineğe de secde ettirir, allahu ekber diye kafa da kestirebilir.
inancın böyle müthiş bir etki alanı vardır.
ben bunu fark ettiğimde benim için ışid gibi islami oluşumlar çözümsüz birer sıkıntı olmaktan çıkmıştı açıkçası.
ben artık dini inançların etkisinde silahlananları, hayatlarını yarıda bırakanları, göz göre göre ölüme yürüyenleri anlamaya başlamıştım artık.
yüzlerce insanın ortasında kendisini paramparça edecek olan bombanın düğmesine basan gencin bu hareketi çok anlamsızdı fakat yavaş yavaş anlamlarını çözmeye başlamıştım.
sen dinin böyle bir şey olduğuna inanırsan bunları nasıl bir kafa ile yaptığını anlayabilirim ben.
sen bir adamın allah tarafından seçilmiş mehdi olduğuna inanıp emri ile darbe yaparsan da senin nasıl bir ruhta olduğunu anlarım ben.
senin için din, onların iki dudağı arasındadır artık.
sen allah'a ve resulüne iman ettim derken rabbin o herifler olmuştur senin.
---kısa bir reklam---
elif, ram, ra. ayetleri muhkem kılınmış, sonra hüküm ve hikmet sahibi her şeyden haberdar olan allah tarafından birer birer açıklanmış bir kitaptır. öyle ki allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz... (hud/1-2)
---kısa bir reklam---
amerika ya da diğer ülkeler
ortadoğu planları uğruna maşa olarak birer örgüt yapılanması inşaa ediyor elbet, destekliyorlar da.
ancak bu yapılanma asla suni bir temele dayanmıyor.
tamamen yerli, organik malzemeler kullanılıyor.
yüz yıllardır şii bir topluluk, sünniler tarafından yönetiliyor mesela. mezhep savaşları ile birbirlerini düşman olarak görüp kan dökmeleri için her şey kaynaklarda mevcut.
halep'te kan dökülüyor mesela inanın kan dökenler kendilerince haklılar. onlara göre bu zülm değil hak olan bir inanç!
bu fırsatı onlara kendi topraklarımızın insanları olarak veriyoruz.
ben uzun bir süredir. bu farkındalık ile kendi çapımda elimden geleni yapmaya çalışıyorum çeşitli ortamlarda.
internet siteleri ile ulaşabildiğim insanlara bir şeyler anlatmaya çalışıyorum hep. belki etkisiz bir mücadele ama doğru bir hamle yaptığımı biliyorum.
artık onları anlayabiliyorum. anlıyorum ve yanlışlarını nasıl düzeltebileceğimi biliyorum.
terör örgütüne katılan insanları anlamak onları engellemek için doğru adımı atabilmenin ilk şartıdır.
onları doğru anlayan ve dolayısıyla doğru çözümler üretebilen insanlar önce ülkemizde daha sonra tüm ortadoğu'da elbet sayıca artacaklar işte o zaman bu yumuşak karnımızdan bir manüpilasyon yapılamayacak.
"
terör, teröristi anlayarak bitecek!"
tabii bu islam terörizmi ve
mezhep savaşları bizim ülkemizde diğer ortadoğu ülkelerinde olduğu kadar işlemedi. bizim insanımız daha çok, inancında zayıf ve ılımlı bir profile sahip.
o nedenle
ılımlı islam projesi ve
dinler arası diyalog muhabbeti daha çok talep gördü ülkemizde
fethullah gülen de bu ortamdan yararlanarak takipçi topladı.
ama ülkemiz için asıl maşa olarak kullanılan ve daha çok işlevsel olan bir başka şey vardı. o da
etnik milliyetçilik.
ortadoğu'da mezhepçilik neyse bu topraklarda da etnik milliyetçilik tam olarak odur.
ve bu kangrenin acısını 30 yıldır çekiyoruz.
"kanıyoruz, kanatıyoruz ama çözüm bulamıyoruz."
ülkemizde nasıl ciddi bir
hdp seçmeni olduğunu hepimiz biliyoruz haliyle. hatta rakamları geçtim bizzat tanıdığım insanlar bile olabiliyor bu standartlarda.
herifi tanıyorsun, konuşuyorsun son derece iyi bir insan olduğuna kanaat getiriyorsun. yerine göre gayet samimi müslüman olduğuna bile kanaat getiriyorsun.
sonra bir öğreniyorsun ki elaman bildiğin hdp seçmeni ve
pkk sempatizanı oluyor. pkk destekçilerinin hepsinin iğrenç, pislik, ahlaksız, eşek siken insanlar olduğunu düşünemezsiniz. öyle değil çünkü.
gayet
entelektüel donanımlı birikimli hatta ahlaklı medeni insanlar da pkk'nın haklı bir davası olduğunu düşünebiliyor.
çünkü buna aktif ve pasif destek veren kesim düşünülenden çok ama çok fazla birader, bunların hepsi kanı bozuk orospu çocuğu deyip kesip atılacak bir kitle değil.
aralarında gayet donanımlı, entelektüel, aklı başında insanlar çok fazla.
peki bu insanlar bizim gördüklerimizi görmüyorlar mı?
türkiye'nin başına üşüşen bin bir devletin birer maşası olduklarını görmüyorlar mı?
yaptıkları zulmü, akıttıkları kanı görmüyorlar mı?
verdikleri mücadelenin hiç bir meşruiyeti olmayan vahşi bir hareket olduğunun farkında değiller mi?
bırakın şimdi pkk'nın onun bunun iti olduğu gerçeğini, türlü yapılanmaların maşası olduğu gerçeğini.
hatta teröristlerin içlerinden ermenilerin, almanların, polonyalıların çıktığı gerçeğini de bırakın.
bunları ben de biliyorum sen de biliyorsun tüm güneydoğu insanları da biliyor.
bu insanlar pkk'nın neler yaptığını hepimizden çok biliyor.
onlar; neden yaptıklarını da bildiklerine "inanıyorlar."
ya hu zorla dağa çıkartılan, mecbur olan, parasız olan, hayata yenilmiş olan terörist gençlerini bırakın. bunlar mühim değil hallolur.
hiç bir zorunluluğu yokken evladını dağa yollayan babaya ne oluyor asıl?
yeri gelince askerdeki kardeşini vuracağını ya da onun tarafından vurulacağını bile bile dağa çıkmaya yemin eden genç bunu niye yapıyor?
mesela
türkiye'nin en iyi üniversitesinde tıp fakültesini bin bir zorlukla kazandığı halde yarıda bırakıp dağ kadrosuna katılan herif neyin kafasını yaşıyor?
mesela sevdiceği ile nişanlı olan 20 yaşında bir çocuk hangi akla hizmet çoluk çocuk polis demeden kendini paramparça etmeye razı oluyor?
hangi dava; daha hayatta hiç bir şey yaşamamışken sefil mağaralarda yaşayacak kadar, her gün ateş altında kalacak kadar, yeri gelince paramparça olacak kadar, askerin elinde rezil rüsva olacak kadar kıymetli olabilir?
ya hu biz tanımadığımız polisler şehit olunca nasıl kahroluyoruz. doğuda analar perperişan halde öleceğini bildiği halde pkk'nın nasıl pisliklere alet olduğunu bildiği halde evlatlarını dağa gönderiyor. inanın gönderiyor.
bu nasıl olabilir? neden?
anlamak istiyorum ulan!
bunların hepsinin kandırılmış, çaresiz ve zorbalıkla hareket eden insanlar olduğunu düşünmek insan aklına ihanettir.
en az 30 yıllık bir geçmiş var önümüzde.
yaşadıklarımız, yaşattıklarımız var.
30 yıldır siyasiler koltuklarını sağlamlaştırdıkça her taraftan gencecik hayatlar sönüp gidiyor.
kimseden çekinecek halim yok benim.
bu ülkenin vatandaşı olup 20 yaşında dağda ölen teröristlerin varlığı da benim içimi burkuyor.
terörü sempatik göstermek değil amacım.
ancak bu ülkenin taşına toprağına faydalı olabilecek insanların ölmesi, öldürülmesi, hayatlarının kayıp gitmesi vicdanıma dokunuyor.
ayrıca her türlü zarardır bu.
kaybettiğimiz her insan ülkeye katkıda bulanacak bir hayatın daha kayıp gitmesi demektir.
terör örgütüne; her türlü pisliğini bildiği halde, riskleri bildiği halde, hiç bir sebep yokken katılan insanları anlamak "akıl nimetinin diyetidir."
onların tetikleyici unsurlarını bilmezsek, çözemeyiz de.
"tanrı türkü korusun"muş. eyvallah korusun tabii ama tanrı aklını kullanmayanı niye korusun? aklını kullanmayanı her zaman pislik ile boğacaktır. ilahi yasa ancak budur.
ben bireysel olarak, islam terörünü anlıyor ve çözümler üretiyorum. bu böyle bitecek çünkü.
ancak 30 yıldır bu ülkenin vatandaşları her zaman ölüyor, öldürülüyor, öldürüyor.
siyasi ideolojilere her zaman alet edilip, kullanılıyor.
30 yıldır ne devlet, ne halk asla olanların sebebini sorgulamıyor.
altında yatan sebebi anlamaya çalışmıyor.
bir diyet varsa ödensin, ama bu terörün bitmesi için mantıklı adımlar atılsın. halk olarak hep beraber.
(kalleş, orospu çocukları... bu değil ya)
"vallahi terör, teröristi anlayarak bitecek."